Bir esintidir bizim aşkımız
Hasat olmayı bekleyen buğday tanem
Az sonra yitireceğim seni
Selamın başım üstüne,
Ne güzelsin sabahın güneşinde
Dimdik, söz dinlemez
Asi meleğim
Kıyamam sana dokunmaya
Toprak anam bırakmaz seni bana
Direnir rüzgar vermez seni bana
Nefesim kurudu hadi gel eğil karşımda
Rüzgar fısıldadı aşkını kulağıma
Bilir misin bende sadece seni görmek için yazdan yaza gün
yüzüne çıkarım
İster miyim, seni topraktan ayırmayı
Ne acıdır seveni ayırmak
Deli gibi seversin
İple çekersin tekrar görmeyi
Ama görmeyi ama uzaktan görmeyi yeğlersin
Benim ÖZGÜR Meleğim…
Kıyamam gökyüzünün yaşına
Her bizi gördüğünde durdurmak istercesine
Üzerimize yağar yağar yağar
Ama bilemez ki
Güneş açacak
Ben AŞKIMIN Celladı
Çıkacak dolaptan
Nasırlı eller saracak boynumu
Bilmezler seni ne kadar çok sevdiğimi
Ne olurdu saplasalar beni yanı başına
Ne güzel olurdu her baharda salınırdın yanı başımda
Sen, dimdik özgürce gökyüzünü hayran bırakırcasına
Ova sana hayran
Ben sana hayran
Toprak anama kusarım pasımı
Nafile Nafile Buğday tanem
Bilmezler senin bana aşkını
Sen ki özgürlüğünü bırakıp
Sen ki sevdiğine dönerek koşan
Buğday tanem…
Affet ne olur…
Ben ORAK
Nasırlı eller kırsınlar boynumu
Yetti artık kıyamam buğdayıma
Ne olur kırın boynumu
Buğdayımı bana bağışlayın
Rüzgar Aladağlar vurur, yetmez!
Melendizi görür, tekrar görür Göllü Dağı
Yetmez Tabur dağı ve Kılan ovasını ziyaret eden
Rüzgar ulu ırmağın bir köşesinde durur
Bir sapı kırık orak vardır ırmağın yanı başında
Derler ki bu Orak başkadır
Rüzgar mı getirir bilinmez
Ama her bahar ayında
Buğday taneleri sararmış Orak’ı
Derler ki bu memleketin bir kızına aşık olmuş
Orak, doyamamış bu memleketin güzel kızına … :))
Orak YILDIRIM
Orak YILDIRIM
No comments:
Post a Comment