See below for English text
En iyi öğretmen nasıl olmalı? En iyi özelliği ne olmalı? Şeklinde
bir yazıyı yıllar önce bloğumda kaleme almıştım. Şimdi tekrar bu soruyu
Boğaziçi'nde öğretmenlik okuyan bir öğrenci bana sordu. 16 seneyi bitiren bir
öğretmen olarak ilk üç sırayı, hatta ilk sıraya yeni bir madde eklemek
istiyorum. Sizce ne olmalı? Gelin beraber düşünelim…
Eğer bir öğrenciyseniz. En iyi öğretmen, Sizi mutlu eden bir
öğretmen veya kolay sınav yapan bir öğretmen olabilir….
Eğer bir veli iseniz. En iyi öğretmen, Akademik bilgi
birikimi yeterli olan bir öğretmen ve size çoğunlukla çocuğunuzun iyi yanlarını
anlatan bir öğretmen olabilir…
Eğer okulun müdürü iseniz, en iyi öğretmen sizi yormayan,
lafınızı ikiletmeden, öğrencilerinizi adam gibi yetiştiren ve bol bol
velilerinizden öğretmen hakkında olumlu yorumlar alan bir öğretmen olabilir…
Peki ya siz bir öğretmen iseniz, kendinizi en iyi öğretmen
olarak görseniz hangi özelliğiniz sizi en iyi öğretmen olduğunuzu düşündürür?
Akademik kariyerinizin öğretmenliğinize kattığı katı mı?
Geçen her yılı mesleki kariyerinizin sizi mükemmel bir
zirveye taşıdığına inananlardan mısınız?
En iyi öğretmen olarak en iyi özelliğin yoksa acımasızca
çoğu meslek taşınızı durmadan eleştirmek mi olduğunu düşünüyorsunuz? (tabi bol
bol dedikodu)
Yoksa olmazsa olmaz şartınız, ODTU mezunu O LA CAK, DELTA sı
O LA CAK, Doktora O LA CAK olduğunu düşünenlerden misiniz?
Bu maddeler böyle akar gider.
Peki, benim için en iyi öğretmen nasıl olmalı? En iyi
özelliği ne olmalı?
Değerli okuyucularım, bence ilk üç sıradakilerden biri
öğretmenin yaratıcı özelliği olmalı. (doğuştan veya sonradan kazanılan) Öğretmen
çocuklarının geleceği için bir şeyler üretmeli. Onları geleceğe taşımalı.
Eğlendirirken düşündürmeli, düşündürürken zamanı sohbetle geçirmemeli! Gün
sonunda öğretmen olarak kendi kendine ben bugün çocuklarıma ne katabildim diye
sorduğunda aldığı yanıt bir gün daha geçti ise çok yazık olur.
O çocuklar ne bana nede sana zaman harca diye teslim
edilmiyor! Lütfen eğer üretemiyorsan bari üretenlerden fikir al, alalım,
alıyoruz, yeni öğretmenler zaten alacak...
Anadolu hepimizin, gelin üretelim. Üretemiyorsak üretenlere
engel değil destek olalım. Eskinden bir elin parmağını geçmeyen kaynaklar
varken şimdi İnternet sayesinde sayısız kaynaklar elimizin altında. Çalışalım
üretelim. Üretemiyorsak taklit edelim. Taklit etmek, yeni bir şeyi sınıfımıza
getirmek, uyarlamak ayıp değildir. Yanlış olan kendimizi yenilememizdir.
Unutmayalım Atatürk bu nesli bize emanet etti!
Açık söylüyorum, ben ne zaman üretemem bu mesleği bırakırım.
Ben ne zaman çocuklarıma kötü örnek olurum, o gün ceketimi alır giderim. Ben ne
zaman öğretmen dostlarıma yardım edemezsem kalbim ah eder. Ben ne zaman
çocuğumun eksiğini kapatamam o gece inan başımı yastığa koyduğumda gözüm
kapanmaz. Ben ne zaman çocuklarıma hayal etmeği öğretemem ertesi gün kendimi
iyi hissetmem.
Ben ne zaman sevgimi çocuğumun (öğrencimin) gözünde artık
göremem işte o zaman hoşça kalın derim.
Ben öğretmenim, 1993 de girdiğim Liseler arası TÜBİTAK Bilim
yarışmasından sonra yine bir ulusal yarışmaya katıldım. Bu yarışmaya sadece öğretmenler
katılabiliyordu. Yeni eğitim materyal oluşturması ile ilgili İstanbul il milli
eğitimin Müdürlüğü’nün açmış olduğu öğretmenlerin katıldığı bir yarışma. İlk
gün Nisan ayındaydı yarışma başvuruları başladığında ülke genelinde sanırım 61
öğretmen katılmıştı diye hatırlıyorum. Yarışma başvuru son gününde ise toplam başvuru
4681 çıkmıştı. İstanbul'a yarı finale beni çağırmayacaklarını düşünsem de 1993
yılında duyduğum aynı hislerle yarışma planlamamı yaptım, araştırdım, birkaç
kitap karıştırdım, geceleri çalıştım ve İç Anadolu bölgesinden okulumu temsilen
yarışmaya katıldım. Karşımda 4680 kendine güvenen, üreten öğretmen vardı! Olsun
kaybedeyim. Hiç önemli değil. Mutluyum çünkü kendine güvenen, üreten 4681
öğretmen ulusal bir yarışmaya katıldı. Ne mutlu ülkeme.
Ülkemi çok seviyorum, öğrencilerimi çok seviyorum, ailemi
çok seviyorum…
What should be the best feature for a teacher? I wrote a piece in the shape of my blog years ago. Now again, a student who is studying at Boğaziçi asked me this question. As a teacher who has completed 16 years, I would like to add a new item in the first three places, even in the first place. What do you think it should be? Let us think about it together.
If you are a student, the best teacher may be a teacher who makes you happy or a teacher who gives accessible examinations.
Are you one of those who believe that every year of your career is taking you to an absolute peak?
Do you think that most of the best feature as the best teacher is to criticize your colleague relentlessly? (Of course, lots of gossips) Otherwise, your requirement, do you think he will be a METU graduate, DELTA will be, he's going to be a PhD?
These substances go like this. So, What should be the best teacher for me? What should be the best feature of the teacher?
My dear readers, I think one of the first three ranks must be the creative feature of the teacher. (Innate ability or subsequently acquired) The teacher should produce something for the future of children. Carry them to the future. Make you think while you are entertaining when you make believe not spending time with a conversation! At the end of the day, as a teacher, I asked myself what I could bring to my children today, and it would be a shame if another day passed without doing in the class. If you can't get any new ideas, please get some ideas from the producers, take them, we get them, the new teachers will get ...
All we have Anatolia, come to produce. If we cannot provide, we do not interfere with producers, let's make them support. In the past, there were sources that did not exceed one finger, thanks to the Internet, countless resources are now at hand. Let's work and produce. Let's simulate if we can't. It is not a shame to imitate, to bring something new to our class, and to adapt it. What is wrong is that we do not renew ourselves. Let us not forget, Ataturk, entrusted this generation to us!
I'm telling you clearly when I can't produce it, and I leave this job. Whenever I am a terrible example for my children, I will get my jacket and leave the place that day. Whenever I can't help my fellow teachers, my heart rats, close the gap of my child when I can't remember that night, believe me when I put my head on the pillow, and my eyes will not close. The next day I don't feel good when I can't teach my kids how to dream. When I do not see my love in the eyes of my child (my student), then I say goodbye.
I'm a teacher. I participated in a national competition after the Inter-high School Tubitak Science Competition I entered in 1993. Only teachers could participate in this competition. It is related to creating new educational material, and it is a competition attended by the teachers of the Directorate of National Education of Istanbul Province. The first day was in April when the competition applications began in the country I think 61 teachers had attended. On the last day of the competition application, the total application was 4681. Even though I thought they would not call me to Istanbul in the semi-finals, I planned my competition with the same feelings I heard in 1993, I researched, mixed a few books, worked at night and participated in the contest representing my school in Central Anatolia Region. I had 4680 confidence, producing teachers! Let me lose. Does not matter. I am happy because the 4681 self-confident teachers, producing participated in a national competition. How happy my country!
I love my country, and I love my students very much, I love my family very much...
Click here it is the link of the competition. Click here and read the last 210 contestants! I'm there :)
No comments:
Post a Comment