Şimdi yazacağım bu
metni, 2013 yılı Eylül ayında ESOL Sertifika törenine davet edilen herkese
okumak istiyordum, bir mani olmazsa okuyacağım, şimdiden kaleme aldığım yazımı
izninizle sizlerle paylaşmak
istiyorum.
Sayın Müdürüm, sayın
veliler, değerli öğretmenlerim ve değerli öğrencilerim,
Bazı şeyleri
hayattayken paylaşmanın gerekliliğine inanan biri olarak 14 kişiyle başladığım
yolculuğumu sizlerle paylaşmak istiyorum. Bu uzun, yorucu bir o kadarda neşeli
geçen yolculukta bana eşlik eden bütün öğrencilerimi yürekten kutluyorum.
Her biriyle tanıştığım
günü sanki dün gibi hatırlıyorum. Her biri benim için çok değerliydi hala da
öyleler. İlk önce İngilizce dilini ve okulu, Swan English’i sevdirdim ama onlar
sanırım aşık oldu. Bazılarıyla tanışmam altı, yedi hatta sekiz sene öncesine
dayanıyor.
Cambridge sınavlarını
her öğrenci yapamaz! Düzenli, aralıksız yaz kış özenli çalışma gerektirir.
Uzaktan çok basit görünse de yıl ve yıl zorlaşır. Bazı zamanlar gerçekten
öğrenciyi yorar bir o kadarda sıkar. Öğrenci şunu düşüne bilir, Nerden başıma
bu belayı sardım? Keşke bu sınavlara başlamasaydım? Çok zor! Olmuyor? Anne ben
artık gitmek istemiyorum! Baba İngilizce öğrenince ne olacağım? Of! Kısacası bu
sınavlar ve dil öğrenimi uzun bir süreçtir. Bu uzun süreci bir maratona
benzetebiliriz. Maratonda koşucular bedenen yorulacağı gibi zihnen de
yorulabilirler. Önemli olan maratondan evvel onları yetiştiren öğretmeni iyi
dinlemeliler ve öğretmeninin istediklerini eksiksiz bahane bulmadan gece gündüz
yapmalılar. Hayatta her istediğimizi gerçekleştirebilseydik sanırım yarın
çoğumuz hayattan zevk almazdık. Asıl olan bu maratonda bitiş çizgisine varmak
ister birinci ister sonuncu. Ama üzülerek şunu itiraf etmek isterim ki sekiz
öğrencim bitiş çizgisine gelmeden pes etti!. Bir şansım daha olsaydı emin olun
ki bu sekizini de bitiş çizgisine taşımak için elimden geleni yapardım. Ne
yapar eder gerekirse sırtımda taşır bu zevki bir kerede olsa onlara yaşatırdım.
Ummadığınız kadar üzgünüm! Bazıları Starters da bazıları Movers bazıları Flyers
bazıları da Ket bazıları da PET sınavından sonra pes etti. Elbette bazılarının
çok haklı gerekçeleri vardı. Ailesinin tayini, üniversite sınavı vb.
Bu büyük maratonun
sonuna çok az kaldı. Yaklaşık üç gün sonra hırs, azim, her gün ailesi,
sevdikleri ve geleceği için çalışan bu altı çok değerli öğrencimden dördü FCE
sınavına girecek.
Elbette öğretmenleri
olarak aklınıza gelmeyecek zorluklar yaşadım. Az uyduğum günler oldu,
zamansızlıktan
zorlandım, yoruldum ama havluyu asla atmadım! Neden mi? Çünkü karşımda ülkemin geleceği vardı. Bir
mimar, bir konsolos, üç doktor, bir uçak mühendisi, ….
Müsaadenizle sınıfımın
aldığı ortalamalardan bahsetmek istiyorum.
2010 senesinde Ket
sınavından 85 ortalama istedim 94 ortalama çıkardılar.
2011 senesinde Pet
sınavından 80 ortalama istedim 86 ortalama çıkardılar.
Şimdide 2013 yılında öğrencilerimin
ortalamasının 75 ve üzeri olacağına inanıyorum.
Şunu da atlamadan
geçemeyeceğim, bu güzel sınıfın başarısında bana olan desteğini her gün
gösteren değerli aileleri ayrıca kutluyor, en derin şükran ve saygılarımı kabul
etmelerini istiyorum. Bana doldu dolu mutlu bir o kadarda heyecanlı yıllar
geçirten çocuklarınızı emanet ettiniz, teşekkür ederim. Emanetinizi size Eylül
ayında iade edeceğim. Yüksek başarılara
imza atan Swan dil okulunun 2013 FCE öğrencilerini asla unutmayacağıma söz
veriyorum.
Biliyorum zamanım
doluyor. Bu güzel okulda geçirdiğim her dakika için Tanrıya minnet duyuyorum,
şükrediyorum çünkü geri dönemeyeceğim. Önümde tek bir grubum kaldı, umut
ediyorum onlarda FCE sınıfındaki abla ve ağabeyleri gibi çok ama çok çalışarak
hayatlarını kurtarırlar çünkü dönüşü olmayan zor bir yolda koşuyorlar.
Sayın okuyucular
lütfen bu adları bir yere yazın, çünkü onlar bizlerin geleceği, çünkü onlar yarınların
önemli adamları… Okulumuzun asla unutmayacağı başarılı öğrencileri…
Selçuk GÜLEÇ, aslanım,
gönül adamı olacaksın, a man in black:)
Özgegül DÖNMEZ, eminim
benden sonrada o şarkıları dinleyeceksin, şarkıları dinledikçe yanında olacağım
Esra ÖNCEL, en
yaratıcı binaları çizmeyi unutma, dansın kadar çizdiğin binaları da konuştur.
Ne zaman o binalara hayranlıkla bakacaklar işte o zaman annen ve baban kadar
bende çok mutlu olacağım.
Ufuk BOZOĞLU, senin en
büyük hazinen dürüstlüğün
Başak ULUTAŞ,
yaptıklarını değil yapacaklarını düşün, ne yapıyorsan yap ama en iyisini yap.
Seray SOYLU, sakın
gözlerin yaşarmasın, ne zaman dimdik durmayı öğreneceksin, hayatta kalmayı
becereceksin işte o zaman yüzler binler seni dinleyecek, bende seni dinleyenlerin
arasında olacağım.
Bunları okuduğunuzda
belki yanınızda olamayacağım, belki çoook uzaklarda olacağım. Ama şunu
biliyorum sizden sonraki yüzler, binler sizin gibi olmak için koşturacak işte o
zaman iyi bir şeyler yapmış olacağız.
İngilizce öğretmeniniz
Erkin YILDIRIM
p.s: My Queen lütfen
bu ablalar ve ağabeyler gibi çalış olur mu. Onlar yapılması zoru başarmayı
denediler…
6 comments:
Erkin hocam benimde kızımı okuturmusun? Keşke İstanbul da çalışsanız!!!
Erkin deprem olmasaydı çoktan buradaydı! Ankara 1-0 önde:)
Ben bu sene Hacettepe İngiliz Dili bölümünden mezun oldum. Tanışabilir miyiz. CV mi vermek istiyorum.
Aldıkları sınav sonucu?
İlk yıllar İstanbul'da çalıştım:)
Arda doğru söyledim depremden uzak duracaksın! Kendi web sayfama iletişim bölümünden CV nizi gönderebilirsiniz. Sayın Aksan, çocuklarımın sınav sonuçları Eylül ayında belli olacak. İlginize teşekkür ederim.
Yazın ders veriyor musunuz? Turk İngiliz Kültür Derneğinin fce sınavı düzenliyor ve bu kursları veriyor önerirmisiniz? İngilizcem orta seviyede. Bu sınavı geçebilir miyim?. Anladığım kadarıyla gruplarınız çok güçlü ta küçüklükten alıp yetiştiriyorsunuz doğrumu? Sayın hocam Ankara'da fce veren başka kurslar var mı? Önerilerinizi lütfen yazar mısınız. Saygılarımı sunarım. Teşekkürler. Keşke babam size gönderseydi:)
Post a Comment