13 June 2013

Gurur duyduğum FCE sınıfım


Şimdi yazacağım bu metni, 2013 yılı Eylül ayında ESOL Sertifika törenine davet edilen herkese okumak istiyordum, bir mani olmazsa okuyacağım, şimdiden kaleme aldığım yazımı izninizle sizlerle paylaşmak istiyorum.

Sayın Müdürüm, sayın veliler, değerli öğretmenlerim ve değerli öğrencilerim,

Bazı şeyleri hayattayken paylaşmanın gerekliliğine inanan biri olarak 14 kişiyle başladığım yolculuğumu sizlerle paylaşmak istiyorum. Bu uzun, yorucu bir o kadarda neşeli geçen yolculukta bana eşlik eden bütün öğrencilerimi yürekten kutluyorum.

Her biriyle tanıştığım günü sanki dün gibi hatırlıyorum. Her biri benim için çok değerliydi hala da öyleler. İlk önce İngilizce dilini ve okulu, Swan English’i sevdirdim ama onlar sanırım aşık oldu. Bazılarıyla tanışmam altı, yedi hatta sekiz sene öncesine dayanıyor.

Cambridge sınavlarını her öğrenci yapamaz! Düzenli, aralıksız yaz kış özenli çalışma gerektirir. Uzaktan çok basit görünse de yıl ve yıl zorlaşır. Bazı zamanlar gerçekten öğrenciyi yorar bir o kadarda sıkar. Öğrenci şunu düşüne bilir, Nerden başıma bu belayı sardım? Keşke bu sınavlara başlamasaydım? Çok zor! Olmuyor? Anne ben artık gitmek istemiyorum! Baba İngilizce öğrenince ne olacağım? Of! Kısacası bu sınavlar ve dil öğrenimi uzun bir süreçtir. Bu uzun süreci bir maratona benzetebiliriz. Maratonda koşucular bedenen yorulacağı gibi zihnen de yorulabilirler. Önemli olan maratondan evvel onları yetiştiren öğretmeni iyi dinlemeliler ve öğretmeninin istediklerini eksiksiz bahane bulmadan gece gündüz yapmalılar. Hayatta her istediğimizi gerçekleştirebilseydik sanırım yarın çoğumuz hayattan zevk almazdık. Asıl olan bu maratonda bitiş çizgisine varmak ister birinci ister sonuncu. Ama üzülerek şunu itiraf etmek isterim ki sekiz öğrencim bitiş çizgisine gelmeden pes etti!. Bir şansım daha olsaydı emin olun ki bu sekizini de bitiş çizgisine taşımak için elimden geleni yapardım. Ne yapar eder gerekirse sırtımda taşır bu zevki bir kerede olsa onlara yaşatırdım. Ummadığınız kadar üzgünüm! Bazıları Starters da bazıları Movers bazıları Flyers bazıları da Ket bazıları da PET sınavından sonra pes etti. Elbette bazılarının çok haklı gerekçeleri vardı. Ailesinin tayini, üniversite sınavı vb.

Bu büyük maratonun sonuna çok az kaldı. Yaklaşık üç gün sonra hırs, azim, her gün ailesi, sevdikleri ve geleceği için çalışan bu altı çok değerli öğrencimden dördü FCE sınavına girecek.

Elbette öğretmenleri olarak aklınıza gelmeyecek zorluklar yaşadım. Az uyduğum günler oldu,

zamansızlıktan zorlandım, yoruldum ama havluyu asla atmadım! Neden mi?  Çünkü karşımda ülkemin geleceği vardı. Bir mimar, bir konsolos, üç doktor, bir uçak mühendisi, ….

Müsaadenizle sınıfımın aldığı ortalamalardan bahsetmek istiyorum.

2010 senesinde Ket sınavından 85 ortalama istedim 94 ortalama çıkardılar.

2011 senesinde Pet sınavından 80 ortalama istedim 86 ortalama çıkardılar.

Şimdide 2013 yılında öğrencilerimin ortalamasının 75 ve üzeri olacağına inanıyorum.

Şunu da atlamadan geçemeyeceğim, bu güzel sınıfın başarısında bana olan desteğini her gün gösteren değerli aileleri ayrıca kutluyor, en derin şükran ve saygılarımı kabul etmelerini istiyorum. Bana doldu dolu mutlu bir o kadarda heyecanlı yıllar geçirten çocuklarınızı emanet ettiniz, teşekkür ederim. Emanetinizi size Eylül ayında iade edeceğim.  Yüksek başarılara imza atan Swan dil okulunun 2013 FCE öğrencilerini asla unutmayacağıma söz veriyorum.

Biliyorum zamanım doluyor. Bu güzel okulda geçirdiğim her dakika için Tanrıya minnet duyuyorum, şükrediyorum çünkü geri dönemeyeceğim. Önümde tek bir grubum kaldı, umut ediyorum onlarda FCE sınıfındaki abla ve ağabeyleri gibi çok ama çok çalışarak hayatlarını kurtarırlar çünkü dönüşü olmayan zor bir yolda koşuyorlar.

Sayın okuyucular lütfen bu adları bir yere yazın, çünkü onlar bizlerin geleceği, çünkü onlar yarınların önemli adamları… Okulumuzun asla unutmayacağı başarılı öğrencileri…

Selçuk GÜLEÇ, aslanım, gönül adamı olacaksın, a man in black:)

Özgegül DÖNMEZ, eminim benden sonrada o şarkıları dinleyeceksin, şarkıları dinledikçe yanında olacağım

Esra ÖNCEL, en yaratıcı binaları çizmeyi unutma, dansın kadar çizdiğin binaları da konuştur. Ne zaman o binalara hayranlıkla bakacaklar işte o zaman annen ve baban kadar bende çok mutlu olacağım.

Ufuk BOZOĞLU, senin en büyük hazinen dürüstlüğün

Başak ULUTAŞ, yaptıklarını değil yapacaklarını düşün, ne yapıyorsan yap ama en iyisini yap.

Seray SOYLU, sakın gözlerin yaşarmasın, ne zaman dimdik durmayı öğreneceksin, hayatta kalmayı becereceksin işte o zaman yüzler binler seni dinleyecek, bende seni dinleyenlerin arasında olacağım.

Bunları okuduğunuzda belki yanınızda olamayacağım, belki çoook uzaklarda olacağım. Ama şunu biliyorum sizden sonraki yüzler, binler sizin gibi olmak için koşturacak işte o zaman iyi bir şeyler yapmış olacağız.

İngilizce öğretmeniniz Erkin YILDIRIM

p.s: My Queen lütfen bu ablalar ve ağabeyler gibi çalış olur mu. Onlar yapılması zoru başarmayı denediler…
 

6 comments:

Anonymous said...

Erkin hocam benimde kızımı okuturmusun? Keşke İstanbul da çalışsanız!!!

Arda said...

Erkin deprem olmasaydı çoktan buradaydı! Ankara 1-0 önde:)

Anonymous said...

Ben bu sene Hacettepe İngiliz Dili bölümünden mezun oldum. Tanışabilir miyiz. CV mi vermek istiyorum.

Didem Aksan said...

Aldıkları sınav sonucu?

Erkin said...

İlk yıllar İstanbul'da çalıştım:)
Arda doğru söyledim depremden uzak duracaksın! Kendi web sayfama iletişim bölümünden CV nizi gönderebilirsiniz. Sayın Aksan, çocuklarımın sınav sonuçları Eylül ayında belli olacak. İlginize teşekkür ederim.

Uğur Altuğ said...

Yazın ders veriyor musunuz? Turk İngiliz Kültür Derneğinin fce sınavı düzenliyor ve bu kursları veriyor önerirmisiniz? İngilizcem orta seviyede. Bu sınavı geçebilir miyim?. Anladığım kadarıyla gruplarınız çok güçlü ta küçüklükten alıp yetiştiriyorsunuz doğrumu? Sayın hocam Ankara'da fce veren başka kurslar var mı? Önerilerinizi lütfen yazar mısınız. Saygılarımı sunarım. Teşekkürler. Keşke babam size gönderseydi:)