31 August 2008

İlhan Berk

Rahmetle anıyor saygıyla eğiliyorum...

17 August 2008

Füsun & Engin YILMAZ


Beraberliğe adım attığınız bu çok özel gününüzde sizlere eşlik etmek, sevginizi paylaşmak bizlere mutluluk verdi. Her şey gönlünüzce olmasını diler. Sevgi A.Kadir ALPAN ve Cudiye Zafer YILMAZ ailelerini de yürekten tebrik ederiz.

Deniz & Erkin YILDIRIM

17 Ağustos 2008 Pazar saat 19:30 Niğde Askeri Gazinosu (Yemeklidir.)


15 August 2008

Fahire ve Savaş Şentürk

Sevgili Fahire ve Savaş çiftine sonsuz mutluluklar dileriz. Bu güzel çiftin mutluluklarını paylaşan İSMAYILOV ile ŞENTÜRK ailelerini de yürekten tebrik ederiz.

15 Ağustos 2008 Cuma saat 19:30
Grand Çankaya Düğün Salonu
Balgat 100. yıl sitesi Yeni Çarşı no:27
Ankara

12 August 2008

TARİH

Anneannem, dedem, babaannem, büyükbabam ve onların babaları Osmanlı İmparatorluğu'nu tanımış görmüş aynı zamanda da Cumhuriyetin kuruluşu ve büyümesine şahit olmuşlardı. Ne yazık ki onlardan olmasa da çocuklarından yani annem ve babamdan tarih adına fazlasıyla bilgiler edindim, tarihi hikayeleri dinledim. İlkokul ve ortaokul yıllarımın sonlarına doğru, merakım beni birinci dünya savaşından çok ikinci dünya savaşı ve o savaştaki ülkelerin tarihini okumama yönlendirdi. Özellikle Alman tarihi üzerine lise yıllarımın ilk senesinde en az otuz kitap okumuş ve kendi kendime niye lisede veya ortaokulda Dünya veya çevre ülkelerin, veyahut Avrupa ülkelerinin tarihini okumuyoruz diye sordum sordum. Yanıtını hala bulamadım! Sadece Cumhuriyet öncesi ve Cumhuriyet sonrası tarihi okuyoruz. Halbuki diğer ülkelerin tarihini bilir, okur anlamaya çalışırsak ülkemizin tarihine daha sıkı sıkıya bağlanacağımıza yürekten inanıyorum.

Üniversite yıllarımda ise İngiliz tarihini, Uluslararası İlişkiler bölümünden aldım. Öğretmenlerim dikkatli olmamı çünkü bu bölümün derslerinin hem ağır hem de zor olduğunu söylemişler, üstelik üniversite son sınıf ve son dönemlerinde takılmamı hiç arzu etmiyorlardı. O günü hiç unutmam, Prof. Dr. Sabri Koç’un ofisindeydim, odada Prof. Doç. Dr. Necdet OSAM da vardı. Başka bir bölümden seçmeli ders olarak Tarih dersi almak istediğimi söylediğimde, gülümseyen öğretmenlerim aynı zamanda şaşkınlıkları da yüzlerine yansımıştı. Niçin Eğitim Fak'ten seçmeli ders almadığımı sordular. Halbuki ben küçüklükten beri farklı ve güçlü ülkelerin tarihini okumaktan zevk alıyordum. Sabri öğretmenim söylediği sözleri unutamam, “Erkin, oğlum çok açılma, boğulursun.” Ancak ben o dersi A+ il geçmiş, merakımı bir ölçüde gidermiştim.

Yoğun bir iş tempom var, ancak diyebilirim ki son birkaç aydır, tarih kitaplarını tekrardan okumaya yöneldim. Bunda etkili olan ise bu yaz tatilinde Çanakkale gezisine eşimle beraber katılmış olmam. Genç ama bir o kadarda konusunda bilgili ARSLAN Bey Çanakkale bölgesini dolaşırken tekrardan ulusumun eşsiz tarihini bize yaşattı ve hatırlattı Bu fırsatı bize veren rehberimiz Emrah ARSLAN Bey'e tekrardan teşekkür ederim.

Çanakkale ve Truva bölgelerinde sayısız fotoğraflar çekme fırsatı yakaladım. Çanakkale ve Truva adı altında bir takım gezi notlarımı yazmayı, fotoğrafların bir kısmını da ekte eklemeyi düşünüyorum. Yazılarımı okumanızı, vaktiniz olursa da muhakkak o tarihi bölgeleri ziyaret etmenizi arzu ediyorum.

Birkaç e-mail aldım. Benim özellikle hangi ulusun tarihini sevdiğim veya ilgi duyduğumu soruyorlar. Belkide şöyle yapmalıyım, yukarıda dediğim gibi tarihi gezilerimdeki notlarımı okursanız bunun yanıtını daha net bir şekilde alabilirsiniz.

9 August 2008

İstanbul Şehri, Istanbul sehri, Istanbul City

İki gün yanında kaldım eskisinden daha canlı, daha güzel buldum seni. Geçen her yıl daha güzelleşiyorsun seni unutmak imakansız sevgili İstanbul. En yakın sürede tekrar görüşmek üzere.

Yer Galata kulesi, son zamanlarda çoğunlukla kitaplarda okuduğum ziyaretlerimi azalttığım, belki yılda bire indirdiğim, ama aşık olduğum aziz şehir İstanbul’un bir kısmı ayaklarımın altındaydı, içim titreyerek hayranlıkla baktım baktım. Dostlar inanın, fotoğrafını çektiğim her karede bu güzel manzarayı beynime nakşetmeye çalışıyor, fotoğraf makinemin küçük ekranından bakarken gözlerimi kırpamıyordum, sana tekrardan büyülendim... Göz yaşlarımı silerken gözlerimi bir an kapadım, ve sadece şehri dinledim. Adeta beş duyumla algılamak istiyordum İstanbul'u. O anı unutmamak için çırpınıyordum. Lakin şu aşikar bir gün başkentten aşkın sana ziyaretini tamamen kesecek, işte belki o zaman kalan fotoğraflarla ovunacaksın. Allah nasılsa bir gün almayacak mı o aşkını? Şunu asla unutmanı istemiyorum, o kadar şehir, o kadar ülke ve başkent gördüm, lakin senin güzel yüzünden gözlerimi hiç alamadım!