25 December 2015

Million Years Ago

Good afternoon everyone!

How're you doing? Let you listen to or watch it. Try to think the lyric of the song we may talk about in the class if we have enough time :).

Adele really sings the song very well. I absolutely adore her songs, I live her British accent in her songs...

Click the link below, by the way you may drink hot chocolate, coffee, or ...




24 November 2015

Geleceğin Gücü GİRİŞİMCİLER

Bu video yu biraz önce seyrettim akıllıca paylaşmak istedim. Zülfikar fikirlerin çok güzel. Sonuna kadar arkandayım. Yap dene tutar. :)


One of my best FCE students, Sinan SAVASKAN


KişiSinan Savaşkan
Mail / e-mails***********n@gmail.com
Konu / SubjectTeachers' Day
Tarih24/11/2015
Mesaj / MessageHi teacher, I hope you remember me, I am one of your former students from Swan English. It has been a long time since we last saw each other, I just wanted to tell you that I missed you and I wanted to say "happy teachers' day". If possible, I would like to meet you some time. Hope to see you

Dear Sinan SAVAŞKAN

Certainly I remember you, Sinan. I have never forgotten you since you graduated from SELS. How is it going? I know that you’re at METU, in Ankara, right? What is your subject, what’re you studying? Definitely I would like to meet you as a best guest in my class and would like you to meet my best FCE students in my class as well.


Anytime you my come and see me. 
Take care of yourself

Your Teacher
Erkin YILDIRIM

23 November 2015

Arabada Cep Telefonu Kullanılır mı?

Arabada cep telefonu kullanılır mı?

Tabi kullanılır. Bir elinle direksiyon öteki elinle de laklak ederek kullanılır. Güzel mi? Çooook güzel. Arkandaki arabanın şoförünü delirtirsin. Niye mi? Canımın içi sen o arabanı kullanırken sohbete dalıyorsun, hem aracını aşırı derecede YAVAŞ sürüyorsun, hem de saçma sapan trafik hataları yaparak gidiyorsun. Arkandaki araba/arabalar çıldırmasından ne yapsın. Onu da bırak canın tehlikede.

Biz toplum olarak sanırım cep telefonsuz yapamaz olmuşuz. Aferin bize.  Kardeşim bluetooth diye bir şey var, taktır arabana elinle cep telefonunu tutmadan konuşabiliyorsun. Ben bu trafikte ne gördüm biliyor musun? Bir elinde sigara ve direksiyonu tutuyor, diğer elinde cep telefonu aracı sürmeye  çalışıyor. Canından olacak farkında değil. Ne YAPIYORSUNUZ?! Kardeşim en azından bluetooth taktır, eline cep telefonunu almadan konuş. Anlamadığım şu: Hangi arada vites değiştiriyorsunuz? Tamam bazı arabalar otomatik vitesli. Peki Ankara’daki arabaların hepsi mi otomatik vitesli??
Geçen birini gördüm mesaj yazıyordu. NE YAPIYORSUNUZ? :((((( Yapmayın!

Siz siz olun en azından bluetooth sitemi kullanarak, cep. tel. eliniz değmeden hem konuşun hemde sağdan giderek aracınızı kullanın. 

17 November 2015

Barış Nedir?


Barış Nedir?

Barış sevgidir.  Saygıdır ama birazda kanundur. Kanun olmaz, kanuna saygı göstermez, kanunları ayağının altına alır, yaşadığın yerin kurallarını kaldırırsan gün gelir Barışın 'B' sine hasret kalır, diğer günde seni, aileni, komşunu, sevdiklerini, mahalleni ve bir süre sonra şehrini ve tabiatıyla ülkeni yerinde bulamazsın.

Barışa ve adalete hepimizin ihtiyacı var. İnanan inanmayan bilir ki tek yaşadığımız, yaşayabileceğimiz yer dünyamızdır. Niyedir bilmem birileri çıkar birini nedensiz kanun dışı şahsi dileği niyetine diğerinin canına kasteder, işte ahmaklığın daniskasıdır bu. Sen kimsin kanun musun başkasının canını sen ne hakla alırsın. Gerekçelerinin hepsi saçmalıktır. Fransa’da ölenleri saygıyla anıyorum.

BARIŞ okullarda, sonra kitaplar da yeşersin aklımıza hakim olsun ardından da kalplerimizde  yaşasın, bir daha ölümler olmasın…
Erkin

6 November 2015

Öğretmen Nedir?

                   Öğretmen Nedir?
1.Kendinden verendir. Kendinden verirken pişman olmayandır!
2.Dakikayı hesaplamayan aksine öğrettiği konu öğrenilene kadar sınıfından çıkmayandır.
3.Cebini değil neslini düşünendir.
4.Saatine bakmayandır.
5.Dinleneceği mekân evlatlarının yanıdır.
6.Neden?,  Niçin? sorusunu kendine sordurabilendir.
7.Sınıfında spor, siyaset, din ve cinselliği konuşmayandır.
8.Öğrencisini bir hafta bir ay değil bir ömür takip edendir.
9.İkinci baba ikinci annedir.
10.Hatasını kırmadan ama açık anlatabilendir.
11.Kendi hayatını paylaşandır.
12.Hayatın tadını tattıran, deneyimlerini paylaşan, doğruları yanlışları gerektiğinde saklamayıp anlatandır.
13.Öğrencisi anlamadı mı Bu bilmez? Bu çakmıyor! Bundan bir şey olmaz! Demeyip mücadele eden eninde sonunda bir miktarda öğretebilendir.
14.Bu çocuk hiper aktif, bu çocuk hasta demeden önce rehber öğretmenine danışan. En az sekiz ay öğrenciyi tartan ailesine düşüncelerini bir doktor gibi anlatmayandır. Çünkü o eğitim fakültesini bitirdi. Tıp bölümünü değil!
15.Evladının sadece başarısında değil kaybettiğinde de yanında olan payı varsa BENİM de bu sınav sonucunda payım var diyebilendir.
16.Kalpleri kırmamak hariç, yalanı azına asla almayan, kalbi mühürsüz herkese açıktır.
17.Başarılı öğrencilerini yeni öğrencilerine anlatan, onlara örnek gösterendir.
18.Öğrencisine her zaman gelecek için, hedefler koyandır. Gelecek ve hedefler yoluna çıkınca onları fırtınalara maruz bıraktırmayandır.
19.Öğrencisinin arkadaşı değil ağabeyi, ablası, annesi veya babasıdır.
20.İşi onun ikinci aşkıdır.
21.Yeri gelince idare bir kuruş vermese de kendisi maaşını düşünmeden verendir.
23.Evladın iyi gününde değil, kütü gününde de yanında olanadır.
24.Bir gün bir öğrenci babası veya annesi çocuğun olursa anlarsın derse bu konuda en az bir hafta kafa yorandır.
25.Hademeyi hizmetçisi olarak görmeyendir.
26.Anlattığı konun yazılıp yazılmadığını öğrencisinin defterine bakarak kontrol edendir. Mühür basmayla, tik atmayla kontrol yapılmadığını bilendir. Aksine SATIR SATIR yazılanları TEKRAR kontrol edendir! Yoksa bilir ki bu yanlış yazılanlar, bir gün sanki doğruymuş gibi suratında bir tokat gibi patlayacaktır. Yada yanlış yazılanların bir gün bu ülkeye eninde sonunda yanlış olarak geri döneceğini bal gibi bilendir.
27. Kendi branşı ile ilgili yenilikleri takip eden, ve bunları derslerinde uygulayandır.
28.Öğrencinin gelişimini takip edendir.
29.Sınıf içi hadiseleri taraf olarak değil hakem olarak çözendir.
30.Asla sınıfındaki bir öğrencisini tek başına ele almaz hepsini gözetir.
31.Sınıf bir takımdır, kaybeder de kazanır da. Önemli olan kazandığı sınavın veya sağladıkları başarının hazını şımarmadan içinde yaşatan yaşayanlardır.
32.Öğrensinin başarısında, onunla nasıl mutlu olduğunu, nasıl gurur duyduğunu onun gözünün içine bir saniye değil dakikalarca bakarak paylaşandır.
33.Öğretmen sabırlıdır, sabrı onun erdemidir.
34.Öğretmen hala öğreniyorum diyendir. Ben biliyorum diyen öğretmen DEĞİLDİR.
35.Yeri geldiğinde öğrenişini bir dakika değil zaman elverirse saatlerce SUSUP dinleyendir.
36.Evladının anasını babasını dinleyen sorunlarına BAĞARIP kızmayan, çözüm yolu arayandır.
37.Kendi geldiği ailesiyle ne yüksünen nede övünendir.
38.Kendi meslektaşlarını seven yeri geldiğinde doğruyu da ona çekinmeden söyleyendir. Ama onu kırarım demeden yapılması gerekeni ona bütün çıplağıyla anlatandır.
39.Umutsuzluğa düşse de çözüm yolu bulandır.
40.Öğretmen ustasını sevendir. Ustam der onu unutmaz, sayar sever hatırlar. Zihni yorulunca ben bu işi yaparım demez! Ustasına gider sorar. Ustam SEN olsan ne yaparsın veya Ne YAPARDIN DER!
41.Çıraklığını unutup geçirdiği her seneyi USTALIK mertebesine saymayandır. Asıl olan ilk ustasını kaybettiğinde kalfalık döneminin başladığını bilendir.
42.Hiç bir öğretmen öğrencisinin HİZMETÇİSİ DEĞİLDİR.
43.Öğretmende herkes gibi hata yapabilir. Ama yaptığı hatayı her sene sınıfında tekrarlamayandır.  
44.Bilgisini kendi meslektaşlarıyla paylaşandır. Saklamak kalıcı değildir. Bilgi paylaştıkça çoğalır, değişir güçlenir.
45.Yeri geldiğinde kendinden vazgeçebilendir.
46.Öğretmenin şair olanı, iyi resim yapanı, müzik aleti çalanı, dans edeni vb yeteneklerinin olması fevkalade önemli olandır. Ama asıl olan bir şairi yetiştirmektir, bir ressamı eğitmektir, bir balerine kültür verendir.
47.Çağının doğru olanı neyse onu korkmadan öğrenen ve paylaşandır.
48.Yorgundur, uykusuzdur, meşguldür ama bu onun yeni bir kitap okumasına engel olmayandır. Yeni kitapları bir şekilde okuyandır. Öteki gününde ise hayranlıkla kitabını sınıfıyla paylaşandır.
49.Ne küçük meslektaşını nede kendinden büyük meslektaşını küçümsemeyendir. Asıl küçümsenecek aldığı yanlış ve hızlı kararlardır.
50.Öğretmen evinin neresi olduğunu bilendir? Evim ülkemdir diyendir. İyisini de kötüsünü de aileden çıkan evladından sonra hayatı öğreten ikinci kişidir.
51.Senin eşin, senin arkadaşın, sokakta gördüğün herkese ailesinden sonra değer verendir.
52.Özgür olandır.
53.Ne öğrencisine nede hayata küsmeyendir.
54.En kötüsü de ne yazık ki kendi öz evladından önce kendi yetiştirdiklerini sevendir.
55.Bilir ki belki hiçbir şey kazanmayandır. AMA çok kişi çoktan çok kazanmıştır.
56.Yaşarken evlatlarına bazı kitapları nasihat edendir.
57.Sonuncu senfoniden bir önce kalemini, silgisini son okuduğu kitabını arkasından gelen meslektaşına verendir.
58.Yaşım 24 derken 34 de nasıl olması gerektiğini, 44de ne yapması gerektiğini ve  55de ne olacağını sorandır, araştırandır.
59.Bir gün devlet büyüğü ama kendi eski öğrencisi geldiğinde sevse de sevmese de ayağa kalkandır.
60.Tatilini verimli geçirir, yaşadığı memleketini dolaşır, gezmediği yeri gezer döner dolaşır evlatlara her güzelliği okul açılırken kulaklara fısıldar.
61.Kızmayan sevgi duvarını aşandır.
62.Çaresizlik onun uğramadığı odasıdır.
63.Vaktini boşa harcadığında gerçekten üzülendir, ağlayandır.
64.Özelini yeri geldiğinde cebine değil, çantasına değil, sınıfının kapısının dışında tutabilendir.
65.Onun son seçimi değil ilk seçimi bu meslek olmuştur. Sonuncular eninde sonunda bu mesleği n onun için yanlış olduğunu anlar geçte olsa kavrayan ilk seçimi bu iş olanı taktir edendir.
66.Keşke demez! Çözüm yolu arayandır, ihtimallere bakar.
67.Yeri geldiğinde öğrencisinin elini de öper.
68.Deneyimini saklamayan paylaşandır.
69.Vaktini öz ailesine ayıramadığında özür dileyendir.
70.Vakti geldiğinde özrü kabul edendir.
71.Her yıl önce öğrencisine, sonra velisine, sonra meslektaşlarına, sonra idari kadrosuna ve en sonda hademelere kendini eleştirmesini, ben Nerde iyiyim? Nerede hata yapıyor mu? SORANDIR.
72.Öğrencisinin başarısını UNUTMADAN, sıcağı sıcağına ailesine anlatandır.
73.Evlatlarının hatalarına başkaları gibi kahkahayla gülmeyen, belki tebessüm eden ama tebessümünde de evlatlarına ders verendir.
74.HASRETİ boyamaktan çekinmediği, yeri geldiğinde yerini temizlediği sınıfıdır.
75.Öğrencisi nin durumunu üst idareye aktarandır.
76.Susarcasına verdiği her ödevin peşine düşen, yapılmasa dahi bir daha yapılması için şans veren onu da dedektif gibi takip eden, kontrol eden ve sonun da taktir edendir.
77.Kısık sesle değil en arkadakinin duyabileceği sesin bir üst tonunda konuşabilendir.
78.Ders esnasında sınıfını aralarda dolaşandır, oturan DEĞİL! Oturanlar bir gün evlerinde geri dönmeyecek şekilde oturabilirler.
79.Derini çoğunlukla yakta anlatandır. Gençliğinde oturan, erdemliğinde saygı göremeyendir.
80.Selamlamsını binaya girdiğinde gülümseyerek her ferde her evlada ÇEKİNMEDEN yapabilendir.
81. Çok eski öğrencisini yeni öğrencileriyle tanıştıran, yeni öğrencisini eski öğrencisinin başarısıyla motive edendir. Aklında soru oluşturandır. Onlar yaptı ben niye yapamayım de dittirendir.
82. Hayat sahnesinden bir gün ayrılacağını bilerek parasını gelecekte rahat yaşayabilmek için biriktirendir.
Diğer maddeler ise bana kalsın:)). Bana göre 18 madde daha kaldı. Toplamda 100 maddede bana göre Öğretmen nedir? i yanıtladım. Naçizane fikrimi paylaştım. Umarım, yeri gelir öğrencime, yeri gelir velime ve yeri gelir öğretmenliği düşünen arkadaşıma fikir vermiştir veya verecektir.

Sevgiyle saygıyla kalın

Yukarıdaki her cümle, her kelime kendim olup bir yerden asla alıntı değildir.
Yazan, yaşayan, yaşayacak kişi benim.
Ben kim miyim? Ben bir basit Eğitim Fakültesi mezunu Öğretmenim.
Yaşım 40

Erkin YILDIRIM
05.11.2015




2 November 2015

Sherlock Holmes gerçekten var mıydı? Sherlock Holmes Kimdir?


Sherlock Holmes, İngiliz yazar Sir Arthur Conan Doyle tarafından oluşturulmuş hayali bir kahramandır. Sherlock’un o kadar çok yazılı hikayesi vardır ki sanki yaşamış gibi düşünülse de ne yazık ki hayali bir kahramandır. 


Dedektifin yaşadığı düşünülen evi şuan müze olarak kullanılıyor. (ziyaretimde şaşırdım). 3 katlı daire gerçekten hikayelerde geçen şekilde dekore edilmiş. İçeride yaşadığı düşünülen bu ünlü İngiliz dedektife farklı ülkelerden yazılmış yazıların bulunduğu bir defter bile var. (lütfen giderseniz deftere düşüncelerinizi yazın!)


Dedektifimiz Sherlock'un yakın arkadaşının bir mumyasını da binayı ziyaret ederseniz görebilirsiniz. Bu müzeyi en az 6 defa ziyaret ettim, altısında da sıkılmadan dolaştım. Bol bol fotoğraf çektim. Girişteki müzenin satış bölümünde ise Sherlock’un bütün hikâyelerinin geçtiği kırmızı bir kitap var. Satın aldım, bazı hikâyeleri okudum. 400 sayfa ve fiyatı çok uygun.



Baker Street’e gidin, sıraya girin ve bu güzel müzeyi mutlaka dolaşın. Bu müzenin hemen yanında Beatles’ın ürünleri satılan bir mağaza da var. İlgilenenlerle paylaşmak isterim. 


Bu güzel müzeyi en son 2019 yılında ziyaret ettim. Müze hakkında bilgi edinmek isterseniz, aşağıda kendi çektiğim videomu izleyebilirsiniz. 








26 October 2015

Allahaısmarladık

Bir tanem,
Can tanem,
Yazdım sildim, yazdım sildim. Aylardır her yazdığımı siliyorum...
Silmek niye? !
Belki sildikleri mi tekrar eskisi gibi yayınlarım...
Ama şunu hatırladım ve sana tekrar hatırlatmak istedim... Bu dünyada hiç kimse kalıcı değil.
Sakın ama sakın bunu unutmayasın. Bazen yorulduğumu düşünüyorum. Sen düşün şimdiki yaşımı.
Hepimizin akıbeti belli, sen ben hepimiz gideceğiz... Bunu unutma

Ne olursa olsun gideceğim bu biline inan inanma ben bunu bir gece yurt dışında İtalya'nın güneyinde küçük bir adada çok yoğun bir sokakta, her yerde gece olmasına rağmen kalabalık bir sokakta bir an durdum bir gün gözümü kapayacağım tekrar açacağım ve zaman dolmuş olacak dedim. Sanırım 24 yaşındaydım. Şimdi ise 40 dayım.

Nur tanem şunu asla unutma durduramayacağın tek bir şey vardır o da ZAMAN
Babacım sonuç mu diyorsun. Çok basit ...
Bu benim hayatım aklımdan geçenlerin dört de bir buçuğunu buraya yazdım vaktin olursa merak edersen okursun.. okursun...
Şiirleri çok okudum... Kütüphanem sana bırakacağım en pahalı servetim. Amerika'dan babacığımın ve anamın bana aldığı ansiklopedileri lütfen onu asıl okuyacak kıymetini bilecek üniversiteme lütfen bağışla. Üniversitemin kütüphanesinde babacığın bir seneye yakın çalışmıştır. Eminim canla başla o ansiklopedilerin değerlerini bilenler çıkacaktır.
Ben şunu öğrendim ömür dediğin bir göz kırpmasıymış. Yaşarken yazıyorum ne mutlu bana. Semaya bakmak nasip olursa bir kere daha Yaradana çok şükür, her şeyi ama her şeyi tattım, dokundum, gittim, gördüm ham dolsun gerisi yalan.

Kapılar kapana, yılda bir kere hatırlana.
Ne kısaymış yaşananlar  261015

Allah vatanımı korusun, cihana barış eylesin. Küskünler barışsın, kalp kıranlar kırdıklarından af dilesin. Canla başla yabancı bir dili öğrettiğim CANLARIM büyüyün çınar olun. Ademler sizi sulasın, kökleriniz her yere uzansın, insanlar yabancı dilinize / dillerinize hayranlıkla baka kalsın. Çok Seyretmeyin Çok OKUYUN. Kültürünüzle, oturmanızla, adabınızla, nezaketinizle, SABRINIZLA, böbürlenmeyen yüreğinizle yanıt verin. Hatayı değil, doğruyu arayın, yalancıdan kaçın, dürüstü ÖPÜN, her  dersimde her başka şeyi anlattığım küphene dokun hatırla. Sen bana kızardın bir gün gideceğim dediğinde! Emanetim iki tanedir size biri sıkıştığında bakacağın sözlüğün bir gün başının üzerine koyacaksın diğeri ise ayanı bastığın yerin KIYMETİNİ bilesin.
Rüzgar esiyor gitme vaktim geliyor. Ben senin hocan Erkin, aklımın yolu artık durdu, çözemen kalanı. Dallarınız arasında bir rüzgar olam son kez. Nice çınarlarım büyüyün çok olun...Zil çaldı ders BİTTİ. Y...... beni çağırıyor. sadece gülen yüzünüzü dostluğunuzu yanıma alıyorum. Bitti bu güzel rüya.
Allahaısmarladık

6 October 2015

FCE 2015

Değerli FCE öğrencilerimi başarılarından ötürü tebrik ediyorum.

Gelecekte aklınızdan ve kalbinizden ne geçiyorsa gerçekleşmesini diliyorum. Canlarım benim...

Çağıl AKBAŞ

Berna ÖZKARA

Damla HELVACIOĞLU

Utku Berkay DAĞDEVİREN

Görkem CANGÖZ

Fidan Ekin TEKİN

Başak MISDILIOĞLU

İrem Sıla ÜNLÜ

Yüksek başarı önce yaptığı işi sevenin, böbürlenmeyi kalbinin en uç noktasına hapsetmeyi bilenindir.
Ben size bir şey öğretmedim. Bütün başarı sizin kendi özverili çalışmanızdır. Lakin hala öğretmeninizim ve şunu unutmayın kütüphanenizdeki sözlüğü sakın birine ne ödünç verin nede hediye edin!. Vereceğiniz tek bir kişi vardır oda kendi kanınızdan sizi anlayacak, size saygıda kusur etmeyecek torununuz dur. Bir sözlüğü nasıl kullanılması gerektiğini tek tek tam dört yıl bir fiil siz anlatın o dinlesin, uygulatın. Tatmayı, haz almayı öğrensin. Tıpkı anneannesinin, dedesinin yıllar evvel terlediği gibi. Elinizdeki tek HAZİNE siz değerli öğrencilerime emanet ettiğim ve nesillerinize aynı tatta aktarmanızı istediğim sözlüğünüz dür. Şimdi anlamayan, yaşı kemale erince niye özellikle bu kitabı önerdiğimi daha iyi anlayacaksınız :)))

Benim çalışkan evlatlarım, ismini yazamadıklarım sizi unutmadım. aslada unutmayacağım. Hakkım hepinize helal olsun. Ama şunu da unutmayın bir takım son maça kadar beraber terler, yorulur çalışır. Orta yerde cayan kaybeder. Son pişmanlık fayda vermez. Umarım ben hatalı çıkarım...

Yerim yurdum belli.
Görüşmek dileğiyle
Gönlünüzde hep SEVGİ kalsın :))

3 October 2015

Utku Berkay DAĞDEVİREN

Seni yazmadan olmaz. Şanslısın, şu dakikaya kadar yüzlerce öğrencim oldu. Hepsi hala TEK TEK aklımda. Hepsini senin gibi çok severim.

Ama bilmem neden seni ayrı bir taktir etmek istedim. Efendim, müsaadelerinizle şahsımın öğretmenlik hayatımda bu vakte kadar beni etkileyen, beni şaşırtan tek bir öğrenci o oldu.
Methim farklı bir kattadır. Dersimin her dakikasında karşımda idi. O hep hazırdı. Asla unutmam,
“gık” demedi! Bu evlat tam üç kere yüksek ateşli dersime katıldı. Bu ne istek? Yok böyle bir şey!
Küçüktü, en az iki kere ağlattım. Hakketti ama yanımdan ayrılmadı. Bir karene yazdım. Bunu yapma yakışmıyor dedim. Derhal düzeltti, küsmedi, kaçmadı!. Bu vakitlerde (2015) kaçan çok çocuk var. Yapamadım hadi bye bye, Ödev yok hadi bye bye. Çalış, yok ben çalışmayacağım bye bye. Ama bu tam tersi. Ben eleştirdikçe yoluna devam etti. Bir gün bir evladım dersimde sesini yükseltti, nazikçe döndü “sakin ol” dedi. Ya seni büyüten annenin babanın ayaklarını öperim. Uçma dedim, kanatlarını indirdi. İçme yudumla dedim, çay kaşığını eline aldı. Anlat deseniz saatlerce yazarım.

Sen benim için bir hazineydin. Keşke7’de biten dersi 8 yapaydım. Keşke 4’ü 3 yapıp herkesle beraber sana daha çok şey öğretseydim. Sen benim sanki Selçuk GÜLEÇ’İMDİN, sen sanki Başak ULUTAŞ’IMDIN, sen sanki Seray SOYLU’MDUN, Özge’mdin, sayamadığım bin bir başarılı öğrencimden sanki. Ayrı bir haz almıştım.

Sevgili başarılı öğrencim;


Yer ve zaman gelir sıra bize geçer. Hocan olarak şimdi ben senin önünde eğiliyorum. Öpüyorum. 

Her şeyi helal ediyorum.
Yolun hak yolu olsun. Yüksek mevkilerde en iyi yabancı diline hakim olan sen olasın.


18 July 2015

Haksızlık

HAKSIZLIK
 
Haksızlığa karşı haksızlık yapmak istersin
Ama bazen haksızlık yaptıkca vazgecemessin sevmekten.
Senin canını yakanın canını yakmak istersin
Ama sonunda yaktığında o canı
Asıl haksızlık ona bu kadar üzülmeden edemessin.
Haksızlığa uğrayan adam bir daha uğramamak için haksızlığa
Kapar kendini,
taki bir daha istese de bişey hissedemeyenedek.
Haksızlığa uğrayınca birkere
En zoru inanmaktır yine kendine
Hakkı yenen adam öfkeli değildir sırf,
UTANIR.
bütün bunlara izin verdiğine.
Haksızlık dan değil,
Utancını kapasın diye karar verir kötü olmaya.
Başkalarının umutlarına saplar hançerini
Çünkü korkar kendi umutlanmaya.
Asıl haksızlık ihanet değildir
ihanetle aydınlığı kapamaktır.
umutları öldürmektir.
Taki hayat kendi nefesini
Sana ödünç verene dek.
Taki bir daha aynaya bakmaya cesaret edene dek.
Şimdi herkes sevdiğinin ona gelmesini bekliyor.
Herkes mutluluğu kendi hakkı biliyor.
Herkes onca acının sonunda karşılığını istiyor
Peki bu hikayede kim sonunda mutlu olmayı hakediyor.
Haklı olmak yeterli değildir çogu zaman
Olurmu her şeye rağmen
zayıfları ezen kocaman kötülere rağmen,
küçük mucizeler olurmu hayatta.
İyiliklerden başka hiçbir şey kuşanmamış küçücük savaşçılar
Hak ettikleri mutluluğa kavuşacak mı sonunda.
Bu sefer herkes hak ettiğini bulsun istiyorsun
Bu sefer içlerinden biri ölsün
Biri kurtulsun istiyorsun.
 
by Ramiz Dayı (EZEL)
 
Güzel bir şiir,
kim yazmış güzel yazmış,
 
Paşamın sözleri aklıma geldi,
ben çok küçüktüm, senin yaşlarındaydım
şehrin meydanındaki anıtta yazıyordu
Bir ülkede şerefliler de en az şeref sizler kadar cesur olmadıkça o ülke düzelmez
Yukarıdaki şirin bazı mısralarını bu sözlerin içinde gördüm ama ne derece doğru bilmem...
Haksızlığa karşı haksızlık yapmak istersin, bir kere yaptım,
yaaaanlıııış olduğunu anladım sen sakın deneme...
Dinle bak, Sevmek başka, haksızlık başkadır, ikisini karıştırma...
Seni seveni üzme hele haksızlık yapma,
bırak gözlerin konuşsun. Haklısın belki çok haklısın,
Ama insan sevdiğini hakkını çalmaz, dürüst olur, dedim, hatırla gözlerin konuşsun,
O hala seni seviyorsa anlar hatasını...
Baktın, hele de yalanlar silsilesi başladı... O zaman tek çaren, tek çaren
BIRAK onu, asılma.
Seven ASLA yalana yanaşmaz, hele seni çok seviyorsa yalana DEĞİL,
Senin dürüstlüğüne sığınır, bir öpücük yeter Affedersin der yalan yerine!
İşte o zaman sende yanıt ver çünkü o yalana değil! senin adaletine sığınır,
Yalan dedim ya yoktur nasıl mı çok basit gözler sadece senin göz bebeğindedir,
YALANCI ise bir gökyüzüne, bir sağa, bir sola, bir yere bakar. Konuşurken Senin yeşil gözlerine BAKAMAZ!
ZAMANI Seni sevene ayır, sana haksızlık yapana, yalana DEĞİL!!
Görünüşe ALDANMA!
Gözlerine inan, hayallerine inan, paylaşmasına inan, sevgi sözlerinin gerçekliğine inan, inancına inan, derler ya eli kanda olsa sana ZAMAN ayırana bak, YALANA aldanma
Gözlerini açtığında SEVENİ gör
Değer  ver bir tanem, o dur gerçek katıksız, KARŞILIKSIZ sevgidir,
Gözlerinin içinde yalanın Y si yoktur, görünüşüne değil son dakikalarında dahi adını kalbinden heceler… Yutkun bu son dakikalar seni seven son otobüste…
KEŞKE dememek için günlerini bardağın dolu tarafı ile geçir…
Seveni sev SARIL…
E. YILDIRIM
Temmuz 2015
 
 
 
 

8 June 2015

Tandoğan Meydanı Anadolu Meydanı Oldu

Ankara'da Tandoğan Meydanının adı Anadolu Meydanı olarak değiştirildi. Ankara doğumlu bir vatandaş olarak bu ad değişikliği keşke bize sorulsaydı. Neden değişti bilmiyorum ama adı kulağa hoş geliyordu.

Benim çocuğumda o meydanı Anadolu meydanı olarak bilecek. Ama bir 40 sene lazım.





8 April 2015

Sevemez Kimse Seni Beni Sevdiğim Kadar - Zeki Müren





Pek Yakında



Cem YILMAZ



ÇOOOOK GÜLDÜM, teredüt etmeyin seyredin, Güleceksiniz :))

22 March 2015

Beyaz Show - Beyaz ve Ezgi Mola'nın Düğün Atışması (20.03.2015)





Tolgacım güle güle seyret! Bekarlığa veda partisinde senin için söyleyelim mi?

13 March 2015

Keremcem - Nerelere Gideyim





Bir taneme,

I love my Queen,



Nerelere gideyim

Sen yanımda olmayınca

Gecelerim uzun oluyor

Sabahlarımda sen olmayınca

Ah olaydın, yar olaydın (x2)

Öpüp de sarsaydın



benimsen bir tek benim ol

ama değilsen git hiç durma

git söyleme tek kelime

sensizliğe hazırım şüphe etme

Son bir defa dön bak ve söyle



Nerelere gideyim

Sen yanımda olmayınca

Gecelerim uzun oluyor

Sabahlarımda sen olmayınca

Ah olaydın, yar olaydın

Öpüp de sarsaydın



Ben sana söylemeden

Sen beni hissetmeden

Biz denedik ikimiz

Yoksa bitiyor mu başlarken

Son bir defa dön bak ve söyle



Nerelere gideyim

Sen yanımda olamayınca

Gecelerim uzun oluyor

Sabahlarımda sen olmayınca

Ah olaydın, yar olaydın

Öpüp de sarsaydın