28 September 2013

Bir FCE vardır FCE dir Ama bir FCE vardır heyşeydir


Radyo dinleyerek otobüsle Kızılay’a doğru gidiyordum. Elimde de bitirmek üzere olduğum kitabım vardı. Hava yağmurluydu. Sabah erken saatte başkente yağmur yağmıştı. Serin havada kitap okumayı severim. Cumhurbaşkanlığındaki protokol yolundan aşağı inerken kulaklığıma gelen kısa mesaj sesiyle kitabımı kapatıp cep telefonuma baktım. Mesaj bir öğrencimden gelmişti. Genellikle aynı ismi kullanan öğrencilerim olduğu için onları ayırt etmek için isimlerinin yanlarına genelde onlara verdiğim eğitim kitabının adını veririm. Örneğin Sinan FCE, Elif KET vb.

Serin havayı, uyuklamamı adeta bozan bu mesaj içime sımsıcak bir enerji verdi. Tarifi mümkün olmayan bu enerji o kadar güçlüydü ki hemen otobüsten inmek gökyüzüne diklemesine uçmak isteyen adeta bir kartaldım. Öğrencim Özge IELTS’in başarısını Anadolu'ya,  Asya'ya bütün dünyaya haykırmak istedim. Arkasından aklıma diğer iki öğrencim daha geldi. Acaba onlarda Özge gibi yüksek bir not almışlar mıydı? Kanatlarım otobüsün içine sığmıyordu, nefesimi dengelemek bu üç öğrencimin başarısını herkese haykırmak istiyordum. Yerimde duramıyordum. Bir başka zevkti bunu inanın anlatamam kendimi bir anada otobüsün dışında bulmuştum, nasıl oldu ama şimdi çok daha iyi nefes alabiliyordum. Dayanamadım Seray IELTS’İ aradım annesinin sesi çok iyiydi Merhaba ben Erkin öğretmen demeden Seray’ın annesi Erkin öğretmenim Serayı veriyorum. Tahmin ettiğim gibi Seray IELTS’in notu çok iyiydi. Telefonu kapadıktan bir süre sonra Selçuk IELTS aradı onunda sonucu mükemmeldi. İnsanlar bu delimi nedir dese de bulvardan aşağı koşan çılgın bir kuştum. Otobüstekine  göre heyecanım olduğundan daha fazlaydı, güçlüydü hareket kabiliyetim artmış bazen insanlara tepeden bakabiliyordum. Hatta insanlara çarpmadan geçebiliyordum. Ben neredeyim? diye düşündüm, bir daha düşündüm.

Çok değil bundan 1,5 ay önce bu öğrencilerimin IELTS’den 9 üzerinden 5 alır demişlerdi! İçimden dedim ki bunlar benim öğrencilerim eğer bunlar benim öğrencilerimse bunu almayacaklar! Nasıl böyle düşük bir notu onlara layık görebilirler diye düşündüm. İşim çok zordu, öğrencilerim Haziran ayında FCE sınavına girmiş ve yorgundular. Okul kapanmış çoktan arkadaşları tatile başlamıştı. Ama biri çıkıp onlara hadi daha bitmedi. Kalk, yetmez, niye bu yaşantıyı kabul edeceksin. Geleceği niye düşünmüyorsunuz diye sordum. Yanıt yoktu! İtiraf edim FCE beni kesmiyordu. FCE’nin Use of English kısmını 2 ayda çok güzel yapmışlar, saysız test olmuşlar, 120 sayfalık hikayeleri daha seri okuyorlar artı gittikleri okulun (Lisede okuyorlar) derslerine ve sınavlarına da giriyorlardı. Bu altı cengaveri IELTS sınavına sokmaya işte o zaman karar vermiştim. Benim için yine zor bir yol vardı. Müdürüme konuyu açtığımda heyecanlıydım. Beni durduracağını düşünüyordum. Sayısını hatırlamıyorum ama sayısız defa masasına gidip çocuklar bu sınava girmeli, bu okulumuz için önemli niye B2 de duracağız niye çocuklarımızı A1 den B2 ye kadar taşımalıyız. Niçin C1 olmasın diye düşünürken de IELTS kitaplarını incelemeye başlamıştım. Her öğrencim için nasıl hangi sayfalar, hangi testler, hangi dinlemeler, ne zaman, nerede şeklinde planlar yapıyordum.

Bu grubum başkaydı, bu grup için ben 3,5 sene önce notere gidip bu öğrencilerimin ortalaması 100 üzerinden 85in altında olursa okuldan istifa edeceğim diye bir kağıda yazı yazmıştım. Noterinde bunu onaylamasını istedim. Noter Bey bu kağıdı müdürün mü istedi diye sorduğunda HAYIR  ben istedim! demiştim. Noter bey bu kağıdı git müdürüne ver oda kasasına kaldırsın demişti!

İşte bu kadar kendilerine güvendiğim bir grubum vardı elimde ve Niye Niye NİYEEE bunlar FCE den B ile geçsinler Niye C1 IELTS belgeleri olmasın diye düşündüm. Ne yazık ki 3 öğrencim bu son yarışa benimle girme kararı aldı. Biliyor musunuz bu üç öğrencime sınava girmelerine 1 hafta kala dedim ki belki istediğiniz notu alamayacaksınız AMA farkın damısınız

SİZ PES ETMEDİNİZ,

SİZ MÜCADELEYE DEVAM ETTİNİZ,

SİZE HAYAL DENİLENİ GERÇEKLEŞTİRMİŞ OLACAKSINIZ,

SİZ İNANDIĞINIZ ŞEYİ YAPACAKSINIZ.

SİZE HİÇKİMSE HAYAL ETME! BU HAYALDEN ÖTE OLMAYACAK DİYEMEYECEK!!,

ÇÜNKÜ SİZ HAYALLERİNZİ GERÇEKLEŞTİRENLER, SİZLER GELECEĞİMİZİN ATATÜRKLERİSİNİZ.

Anadolu’mun bütün insanlarına güveniyorum. Şimdi işinize dönün ve hayallerinizi gerçekleştirin. Siz geleceğin TÜRKİYESİ. Dünyaya TÜRK vatandaşının başarılarını yazdıracak büyük bir ulussunuz.  

ÇÜNKÜ SİZ ARTIK FCE Öğrencisi değil SİZ 9 ÜZERİNDEN 7,5 ALAN IELTS Öğrencilerimiz siniz. ARTIK SİZİN B2 DEĞİL! C1 BELGENİZ VARDIR!! Arkanızdan gelen öğrencilerimiz Özge ablasının, Seray ablasının ve Selçuk ağabeyinin hikayesini dinleyecek. Onlar yaptıysa bende yaparım diyecek! Burası SWAN ENGLISH, burası köşe başındaki bir dil kursu değildir. Burada her gün yeni bir şeyler üreten, aynı şeyleri tekrarlamayan, eskinin üzerine yeni bir şey koyan, deneyimlerden kaçmayan ve en önemlisi burada ben Bİ Lİ YORUM demeyen   öğretmenler var. Çok inanıyorum ki bu öğretmenlerde çok başarılı öğrenciler yetiştirecek. İlk önce siz inanacaksınız, siz oturmayacaksınız, siz araştıracaksınız, araştırdıkça yeni bilgilere ulaşıp onları hemen öğrencilerinizle paylaşacaksınız. Elbette sizden iyi yapanlar olacak. Elbet olacak nasıl benim parmaklarımla senin parmakların aynı değilse ....


Sevgili Selçuk, Özge ve Seray müsaadenizle ben otobüsten iniyorum. Her zaman kalbimde kalacaksınız, bana öğretmenlik hevesini tattırdığınız için teşekkür ederim. Şimdi ben sizi ayakta alkışlıyorum. Çocuklar size iyi yolculuklar.

Öğretmeniniz Erkin YILDIRM
Eylül 2013

No comments: