7 September 2008

CERN Is any Turkish Scientist there? Yes or No? CERN Hiç Türk Bilim adamı var mı? Evet veya Hayır?

Gelecek 50 Yıl, 21. Yüzyılın ilk yarısında Hayat ve Bilim adlı kitabı geçen sene okurken bir arkadaşım Cern (European Organization for Nuclear Research, Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi) den bana bahsetmişti. Sitesine girdim, etkilenmemek elde değildi. Gerçekten muhteşem bir araştırma merkezi. Avrupa’nın büyük ve küçük bütün ülkeleri orada. Kimler mi? Hollanda, İngiltere, İsviçre, İsveç, İtalya, Almanya, Belçika, Danimarka, Fransa, Yugoslavya, Yunanistan. Bu ülkelere sonradan diğer bazı ülkelerde katılmış. Bu ülkeler bu merkeze 10 milyon dolar üzerinde para yatırmış, ve bilimsel araştırmaları bir fiil kendi bilim adamlarıyla yapmakta. Güzel ülkem Türkiye ise 1961’den beri ne yazık ki sadece gözlemci statüsünde bilim adamı gönderiyor.


Bu güzel ülkenin başkenti, Ankara’da yaşıyorum. Çevremdeki genç arkadaşlarıma baktığımda üzülmemek elde değil, ne yazık ki büyük bir bölümü spor’dan, kitaptan, ve tabi ki BİLİM den yoksun. Deneyler ve laboratuarlardan uzak bir gençlik geliyor, ve büyüyor. Deneyleri yapmaları, fen derslerinin zevkine varmaları için çalışmalar yapmalıyız. Zorla değil arzuyla laboratuara koşmalılar. Üzülüyorum ama biliyorum dünya genelinde 1100’ün üzerinde bilim merkezi varken bu güzel ülkemde sadece iki üç tane bilim merkezi var! Benim bildiğim, TUBİTAK , Feza Gürsey Bilim Merkezi , (FGBM) (tam bir sitesi hala yok!), İstanbul Fulya'da bulunanŞişli Belediyesi Bilim Merkezi Merkezi. Niçin diye herkese ve büyüklerime soruyorum? Niçin Bilim’den bu kadar uzaklaşıyor, veya uzaklaştırılıyoruz? Yoksa bu kaderimizi mi? Bu kaderi yenmek elimizde mi? Dünyanın bir çok ülkesinde bilim müzeleri varken ülkemde niçin bunlardan bir kaç tane olmasın?

Tamam orasını anladım ülke olarak 10 milyon doların üzerindeki aidatı vermek istemiyoruz veya veremiyoruz!. CERN de ortak, yabancı bilim adamlarıyla çalışmak istemiyoruz. Bari o paranın yarısıyla bu güzel ülkede birkaç bilim müzesi ve bilim merkezleri açsak ne olur. Ne mi olur, çok şey olur? Bu konulardan kaçmayıp bunları tartışmalıyız. Bu ülke hepimizin, bu ülke gençlerimizin, gelecek nesillerin…

Kendimden örnek vermek istiyorum. Ankara Lisesinde okurken 1992-1993 yılında TÜBİTAK’IN açmış olduğu Liseler Arası Bilimsel yarışmaya girmiştim. Üç kategoride değerlendirme yapılmıştı. A, B, C idi. Fizik dalında B kategorisinde derece yapmıştım. O gün, o ay ve diyebilirim ki o yıl bütün öğretmen ve arkadaşlarım beni kutlamışlardı. Sanki dünyaya tekrar gelmiştim. Müthiş bir duygu. Keşke her genç arkadaşım bu hissi tadabilse. Tabi meraklılar Fizik araştırmalarıma neden devam etmediğimi sorabilir uzun hikaye diyip kestirip atmak istemem. Bir ara nedenleriyle anlatırım. Veya şöyle bir yanıt vereyim, başka bir araştırmada bulunuyorum desem, yabancı dilin gelişimi ve edinimi, edinim hızı vb.




1 comment:

Erkin said...

Sayın Bilun SEN (http://www.parkeoloji.com
)'den aldığım bilgi doğrultusunda çok ve olağanüstü düzeylerde olmasa da Türkiye'de de bilim müzeleri mevcutmuş;
Odtü Bilim ve Teknoloji Müzesi
Bahçeşehir Kolejinde bir bilim müzesi (lise binasında)
İslam Bilim Müzesi
Santral İstanbul Sanat ve Bilim Müzesi